15 Ocak 2009 Perşembe

Korumacılık ve çevrecilik üzerine birkaç cümle...

2 Ocak 2008'de yakalanan Cetorhinus Maximus yani Büyük Camgöz'le ilgili bir çok tartışma oldu. Tartışmaların bir kısmına İnternet eksikliği nedeniyle ulaşamamış olsam da, bir bölümünü izledim, ve katıldım.

Evet, Büyük Camgöz Köpekbalığı koruma altında olan bir tür ve kesinlikle avlanılmaması gerekiyor. Ancak;

-Yakalayan balıkçı, bunun bir Büyük Camgöz olduğunu ve koruma altında olduğunu bilmiyordu. Ayrıca bilinmesi de beklenemezdi. Neden mi?

1)Bu köpekbalığı ile çok ender karşılaşılıyor, balıkçı belki hayatında ilk defa Büyük Camgöz gördü. Bilmeden avlaması sadece bu yüzden bile normal karşılanabilir.

2)Söz konusu yasağı getiren sirkülerde, ciddi anlamda bir isim karmaşası var. Bir balıkçının, bilmediği bir balığı tanımak için mantıken, balıkçılar tarafından yazılmış kitaplara bakması beklenir. Ancak, sirkülerde geçen ismiyle "güneşlenen köpekbalığı" hiç bir balıkçı(Sıtkı Üner, Atilla Alpbaz vs.) tarafından yazılmış kitapta isim olarak geçmemektedir. Zaten, sözkonusu isim, balığın ingilizce ismi olan "Basking Shark"tan direkt tercümedir. Dolayısı ile, bir balıkçı için, güneşlenen köpekbalığı diye bir tür YOKTUR!. Sirkülerdeki isim sorununun benzerini, ismi lazım olmayan ünlü bir sualtı fotoğrafçımızın devlete ve sirkülere cahil cesaretiyle kazandırdığı "Carcharinus Plumbeus=Büyük Camgöz" denkleminde de görmüştük.


3)Hadi tamam, sirkülerde bu balığın avlanması yasaklanmış. Eh be güzel kardeşim, 1. ve 2. maddelerde söylediğim gibi, sirküler, zaten köpekbalığı tür tespitlerinde ciddi anlamda "sorunlu." E bari en azından, yasakladığınız köpekbalığının bir fotoğrafını koysaydınız, balıkçı da isminden anlamadığı balığı, cisminden öğrenseydi. Ayrıca, altyazılı film izlemenin bile zulüm olarak addedildiği Türkiye'de, siz kime sirküleri okutabileceğinizi düşünüyorsunuz? Adamlar günlük gazete niyetine Fotomaç okuyor!

Yukarıda yazdıklarımı, eminim ki, herkes tamamen okumayacak, o yüzden bir özet geçiyorum:

Balıkçının bu balığın koruma altında olan "cetorhinus maximus" olduğunu kavraması için, aşırı bir çaba sarfetmesi, belirli bir entellektüel seviyede olması, devlet eliyle edindiği çarpık bilgileri karşılaştırarak doğru bilgiye ulaşacak düzeyde olması ve söz konusu balığın bilimsel latince isminden yola çıkarak kitap ya da internet üzerinden tarama yapması, tercihan ingilizce bilmesi(basking shark'ı tercüme edecek kadar!!!!) ve sirkülerde "güneşlenen köpekbalığı" adıyla geçen hayvanın Sıtkı Üner'in Büyük Camgöz diye anlattığı tür olduğunu algılaması lazım...Nice eğitimli, bankacı insanların, bürokratların anlamadığı şeyi, Ege'nin küçük bir sahil kasabasında yaşayan balıkçının anlaması bekleniyor...Yazıktır...


Sirküleri hazırlayan insanlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin "Türkçe" bilmesi gereken bürokratları yani, Lampuka olarak bildiğimiz bir balığın, sadece ingilizcesi "dolphin fish" olduğu için bu balığı bir Yunus türü zannetmiş, ve avını birkaç sezon boyunca yasaklamıştı. Bu örneği vermek istememin devletin isim karmaşası sorununun ötesinde, deniz konusunda ne kadar cahil olduğu ve STH dernek kurucusu sevgili Hakan Tiryaki'nin de söylediği gibi, Levrekle patlıcan'a bakan "bakanın" aynı olması dolayısıyle, bu konuda devlete kesinlikle güvenilemeyeceğini düşünmemdir. Güvenmememin sebebi, kişisel değil, devletin ve bürokratlarının "cehaleti"dir.

Özeti budur, BEN BÖYLE BİR DEVLETE BALIKÇIMI ŞİKAYET ETMEM!

1 yorum:

Emre dedi ki...

Gerçekten cehalet... Denize kıyı olan bölgelerimiz var fakat dalıcılık ve deniz canlıları konusunda büyük bir bilgi edindirme çabalarını devlet tarafından göremiyorum... Ben bir sualtı belgeselciliği okumak isteyen bir insan olarak türkiyede eğitim verilmesini istiyorum.Sadece bilgisayar yada elektronik mühendislikleriyle karada yada havada yaptığımız yada yapmaya çalıştığımız işlerle bitmiyor.Bir A.B.D ye baktığımızda California eyaletinde gelmiş bir meslek yada hobi olarak görebiliyorum.
Siz bana ara sıra uğra demiştiniz site linki vermiştiniz.Ben zipkinavi sitesinden......Özgür beydi sanırım eğer gerçekten beni yanınızda görmek istiyorsanız(benimle takılabilirsin yazmışsınız)çok sevinirim ve ilerde bu karşılıksız bırakmam..
TEŞEKKÜRLER...!
Emre GUGU