23 Aralık 2008 Salı

Kemer'in Carcharinus'u...




Carcharinus spp.


24 Temmuz 2007, su sıcaklığının 27 derece olduğu sıcak bir yaz günü, Kemer-Tekirova açıklarında Abdurrahim Başdar her zaman avlandığı 35 metre derinlikteki bir kayalık alanda Akya için sırtı çekiyordu...Bu sefer avladığı balık tam 110 kiloluk bir köpekbalığıydı...

Resimdeki köpekbalığı, Carcharinidae ailesinden bir Carcharinus, sonuna spp getirmek daha doğru olur, zira tam olarak tür tayini pek mümkün değil. Olasılıklar:

Carcharinus Altimus, Carcharinus obscurus ya da -umarım değildir- Carcharinus Plumbeus.

Balığı avlayan balıkçıdan başka fotoğraflar da bekliyoruz...Hakan Kabasakal'ın yorumunu da tabii ki...

16 Aralık 2008 Salı

Edremit'in yeni dişi! "Bizim Beyaz"



Shark Alliance'tan gelen yorumlar, hayvanın bir Carcharadon Carcharias yani Büyük Beyaz Köpekbalığı(Harharyas) yavrusu olduğu yönünde. Üstad Hakan Kabasakal da bu fotoğrafı gördükten sonra balığın Harharyas olduğuna kanaat getirdi.

"Bizim Beyazlar" yıllardır ilk defa bu kadar sıklıkla görünüyor galiba, ne mutlu ki o veya bu şekilde Akdeniz'deki ekosistemin bu en büyük yırtıcıları Akdeniz'de tekrar gözükmeye başladı. Ama maalesef, yine ağlara takılarak, yine ölerek...

Bu arada bu Harharyas'ın dilbalığı ağlarına takılarak yakalandığını belirtelim.

15 Aralık 2008 Pazartesi

Edremit'in yeni dişi!!!


Bu haberi bugün gördüm, nasıl gözümden kaçmış hiç bir fikrim yok...Kısaca haberi geçeyim, ardından yorumunu yaparız:




Resimdeki Köpekbalığı, 1 Aralık 2008 günü, Edremit'in Güre ilçesi açıklarında yakalanmış. Aktarıldığı kadarıyla boyu 1.5 metre, ağırlığı da 150 Kiloymuş. Balığı çoktan Yunanistan'a ihraç etmiş balıkçılar.

Yakalanan köpekbalığı, anlayanlar vardır aranızda, yüzde yüz bir Lamnid. Yani ya Lamna Nasus, ya da Carcharadon Carcharias. Temmuz ayında bölgede yakalanan Harharyas yavrularını da düşününce, bu balığın da bir Harharyas olması ihtimali daha kuvvetli gibi görünüyor benim gözüme. Ayrıca, balığın nispeten "küt" olan burnu ve küçük gözleri, iri gözlü ve nispeten sivri burunlu olan Lamna Nasus olamayacağını söylüyor bana. Belki de Temmuz ayında yakalanan yavrulardan birinin kardeşi bu, birazcık semirmiş tabii ki haliyle:)

Fotoğrafı Hakan Kabasakal'a gösterdim, üstad tereddüt etti, o tereddüt ederse bana konuşmak bile düşmez diye düşünüyorum, ama bir yandan da "ulan bu da mı Harharyas" diye içim içimi yiyor... Bağlantıda olduğum Shark Alliance'a gönderdim fotoğrafı, onların da yorumunu bekliyorum, buraya yazarım tekrar.

Kimbilir, belki de iddialarımız doğru çıkacak hakikaten, Kuzey Ege Suları Harharyas'lar, yani Büyük Beyazlar için çok önemli bir üreme ya da en azından yaşam alan olabilir mi?

5 Aralık 2008 Cuma

Güney Afrika vs Marmara



İ.Ü Deniz bilimleri Enstitüsü'nde, muhteşem bir insan, araştırma görevlisi vardır, Volkan Demir. Kendileri aynı zamanda benim PADI IDC'de de staff instructor olarak yer almıştı, çok emekleri geçmiştir bana. Şimdi bu zat, utanmadan, arlanmadan, gözümün yaşına bakmadan hem balayı hem köpekbalığı sevdasına Güney Afrika'ya, Harharyas dalışı yapmaya gidiyor. Muhteşem fotoğraflar ve anılarla İstabul'a dönecek, çektiği fotoğrafları da burada yayınlayacağız eğer izin verirse. Kişisel gündemimde bu kadar "harharyas" varken, size ülkemizde varlığı bilinen Harharyaslar ile ilgili çeşitli kitaplarda çıkmış anekdotları aktarmak istiyorum, aşağıdadır:

1937, Boğaziçi Balıkları. Yazar: Sadullah Ayaşlı

sf. 59 : "Azami tulü 9 metredir. Hayvanın rengi kurşunidir, karnı ve yanları nisbeten açık bir tondadırlar. 1925 senesinin şiddetli lodos fırtınaları bu balıklardan birkaçını Boğazın Marmara methaline kadar atmıştı. Gayet muzir olan bu canavar birçok ziyanlara sebebiyet verdiklerinden dolayı balıkçılar tarafından bin müşkilat ile itlaf edilebilmişlerdi. Aşağıda İstanbul gazetelerinin böyle bir balık hakkındaki neşriyatını hulaseten derç ediyorum: -Canavarın karnı yarıldığında derunundan beheri 200 kilo sıkletinde 2 tane Ton balığı ve bunlardan başka da 300 kilo ağırlığında bir Yunus balığı zuhur eylemiştir. Mezkur canavarın tulü 8 metre olup sıkleti de 4.500 kiloyu mütecavizdir.-"

1974, Balıklarımız. Yazar: Koray Güney

"Galata köprüsünün Karaköy ayağına bağlı duran dolmuş motorundan bir feryattır kopuyor. Orta yaşlı bir adam, elinde megafon, adeta gırtlağını yırtarcasına bağırıyor: -Vatandaş koş, koş...Bu fırsat bir daha ele geçmez...gel de insan yiyen canavarı gör!...15 metre boyundaki(Özgür'ün notu: 5 metre demek istiyor herhalde.), 2 ton ağırlığındaki bu canavarı görmeden geçme... Meraklılar 50 kuruş vererek, birer ikişer içeri dalıyor. İçeride, büyükçe bir havuz ve havuzun ortasında, ağzı sopa sokularak açılmış, cansız yatan bir canavar...Adam bu canavarın adalar açığında yakalandığını ve o sırada bir balıkçının elini kaparak parçaladığını söylüyor. Herkes, ağzı açık dinlerken, bir yandan da canavarı inceliyor! İşte geçtiğimiz yıllarda sık sık halka teşhir edilen bu canavarlar, Marmaranın yerlisi Harharyas,, Dikburun Harharyas veya pamuk balığı cinsinden, parçalayıcı köpekbalıklarıdır. Herbiri 500 kilo ila 3 ton ağırlığındaki bu köpekbalıkları, çoklukla orkinos avcılarının oltalarına takılır gelirler. kış aylarında orkinos sürülerinin peşlerine düşerek Boğaz'a ve limana kadar sokulan bu cins köpekbalıkları, pek kıyılara yaklaşmaz ve derin sularda kalmayı tercih ederler."

Arkası geliyor, takibe devam edin!