5 Aralık 2008 Cuma

Güney Afrika vs Marmara



İ.Ü Deniz bilimleri Enstitüsü'nde, muhteşem bir insan, araştırma görevlisi vardır, Volkan Demir. Kendileri aynı zamanda benim PADI IDC'de de staff instructor olarak yer almıştı, çok emekleri geçmiştir bana. Şimdi bu zat, utanmadan, arlanmadan, gözümün yaşına bakmadan hem balayı hem köpekbalığı sevdasına Güney Afrika'ya, Harharyas dalışı yapmaya gidiyor. Muhteşem fotoğraflar ve anılarla İstabul'a dönecek, çektiği fotoğrafları da burada yayınlayacağız eğer izin verirse. Kişisel gündemimde bu kadar "harharyas" varken, size ülkemizde varlığı bilinen Harharyaslar ile ilgili çeşitli kitaplarda çıkmış anekdotları aktarmak istiyorum, aşağıdadır:

1937, Boğaziçi Balıkları. Yazar: Sadullah Ayaşlı

sf. 59 : "Azami tulü 9 metredir. Hayvanın rengi kurşunidir, karnı ve yanları nisbeten açık bir tondadırlar. 1925 senesinin şiddetli lodos fırtınaları bu balıklardan birkaçını Boğazın Marmara methaline kadar atmıştı. Gayet muzir olan bu canavar birçok ziyanlara sebebiyet verdiklerinden dolayı balıkçılar tarafından bin müşkilat ile itlaf edilebilmişlerdi. Aşağıda İstanbul gazetelerinin böyle bir balık hakkındaki neşriyatını hulaseten derç ediyorum: -Canavarın karnı yarıldığında derunundan beheri 200 kilo sıkletinde 2 tane Ton balığı ve bunlardan başka da 300 kilo ağırlığında bir Yunus balığı zuhur eylemiştir. Mezkur canavarın tulü 8 metre olup sıkleti de 4.500 kiloyu mütecavizdir.-"

1974, Balıklarımız. Yazar: Koray Güney

"Galata köprüsünün Karaköy ayağına bağlı duran dolmuş motorundan bir feryattır kopuyor. Orta yaşlı bir adam, elinde megafon, adeta gırtlağını yırtarcasına bağırıyor: -Vatandaş koş, koş...Bu fırsat bir daha ele geçmez...gel de insan yiyen canavarı gör!...15 metre boyundaki(Özgür'ün notu: 5 metre demek istiyor herhalde.), 2 ton ağırlığındaki bu canavarı görmeden geçme... Meraklılar 50 kuruş vererek, birer ikişer içeri dalıyor. İçeride, büyükçe bir havuz ve havuzun ortasında, ağzı sopa sokularak açılmış, cansız yatan bir canavar...Adam bu canavarın adalar açığında yakalandığını ve o sırada bir balıkçının elini kaparak parçaladığını söylüyor. Herkes, ağzı açık dinlerken, bir yandan da canavarı inceliyor! İşte geçtiğimiz yıllarda sık sık halka teşhir edilen bu canavarlar, Marmaranın yerlisi Harharyas,, Dikburun Harharyas veya pamuk balığı cinsinden, parçalayıcı köpekbalıklarıdır. Herbiri 500 kilo ila 3 ton ağırlığındaki bu köpekbalıkları, çoklukla orkinos avcılarının oltalarına takılır gelirler. kış aylarında orkinos sürülerinin peşlerine düşerek Boğaz'a ve limana kadar sokulan bu cins köpekbalıkları, pek kıyılara yaklaşmaz ve derin sularda kalmayı tercih ederler."

Arkası geliyor, takibe devam edin!

Hiç yorum yok: